HASTA HOROZ Baba Karabaş, bir gece yine, sabaha ka­dar çiftliği beklemiş. Ancak gün ağarırken uy­kuya dalmış. Uyandığında da saatin çok geç olduğunu fark edip şaşırmış. Karabaş, o sabah horozun ötmediğini fark etmiş. Horozun görevi, gün ağarırken öterek tüm çiftlik hayranlarını uyandırmakmış. Ama o sabah horoz ötmemiş. Karabaş bundan eminmiş. Karabaş, horozu bulmak için kümesin yolunu tutmuş. Kapıda onu Bayan Gıdak karşı­lamış. Bayan Gıdak: - Horoz çok hasta, demiş. Meraklanan   Karabaş,   hemen   horozun yanına gitmiş. Karabaş'ı gören horoz bir şeyler söylemek istemiş. Ama söyleyememiş. Çünkü sesi kısılmış. Karabaş: - Geçmiş olsun, demiş. Bayan Gıdak: - Sanırım üşütmüş. Sesi tamamen kısılmış, demiş. Horozun hasta olduğunu duyan diğer çift­lik hayvanları da birer birer onu ziyarete gel­mişler. İnek: - Soğanı iyice döv ve boğazına bağla. İyi gelir, demiş. Kaz ise: -Susamı kavur, boğazına bağla, demiş. Bir diğeri: - Şu yaprağı kaynat, suyunu iç, diyormuş, Herkes kendince bir tedavi yolu önerip duruyormuş. Bayan Gıdak, söylenen her şeyi yapıyor­muş. Zavallı horoz, garip sıvıları içiyor, boğazına bağlanan şeylere de itiraz etmiyormuş. Ne var ki hâlâ iyileşememiş ve sesi de açılmamış. Minik köpek Boncuk, tüm bu olan biteni izliyormuş. Ama olanlara bir anlam veremiyormuş. Kardeşi         Benekli'ye: - Hazırlan gidiyoruz, demiş. Benekli: - Nereye gidiyoruz, diye sormuş. Boncuk: - Doktor çağırmaya gidiyoruz. Öyle garip şeylerle horoz iyileşemez. Horozun hemen bir doktor tarafından muayene edilmesi gerekiyor, demiş. Birkaç saat sonra, Boncuk ile Benekli, yanlarında bir doktor ile geri dönmüşler. Bayan Gıdak, endişeyle: - Sesi çıkmazsa çiftlik sahibi onu işten ata­cak ve çiftlikten kovacak, demiş. Doktor, horozu öyle garip şeyler içerken görünce, çok üzülmüş. -Abur cubur şeylerle iyileşemezsin. Al bu ilaçları, düzenli bir şekilde kullan, demiş. Sonra da horoza ilaç diye verilen gereksiz ne varsa hepsini çöpe atmış. Bayan Gıdak ve oradaki hayvanlar çok utanmışlar. Doktor ça­ğırmak varken onlar bilinçsiz bir şekilde hastayı iyileştirmeye çalışmışlar. Horoz, doktorun verdiği ilaçları düzenli bir şekilde kullanmış. Sesi kısa bir sürede açılan horoz, iyileşmiş ve ayağa kalkmış. Boncuk ile Benekli, doktor çağırarak horoza büyük bir iyilik yapmış. O sabah gün ağarırken, tüm çiftlik, gör­kemli bir sesle uyanmış. Horoz, her zamanki yerine çıkmış "Ööröööö!" diye ötüyormuş. Hem de ne ötüş! Bu sesle dağ, taş her şeyuyanmış. Baba Karabaş, Boncuk ile Benekli'ye:       -Aferin, doktor çağırmakla çok iyi ettiniz, demiş. Bizimkiler bu sözü duyunca çok mutlu olmuşlar. Hoplaya zıplaya oyunlar oynamaya gitmişler.