MİNİK MİSAFİR
Anne kuş, yumurtasının üzerinde kuluçkaya yatmış. Vücudunun sıcaklığı, bir süre sonra yumurtayı çatlatacakmış. Yumurtadan yavru çıkacakmış. Kuşun yuvası bir ağacın dalındaymış. Yumurtasını yumuşak, sıcacık tüyleriyle örtmüş. Sabırla ve mutlu bir hâlde yuvada bekliyormuş. Bir süre sonra, anne kuş acıkmaya başlamış.
- Bir şeyler yiyip hemencecik geleyim, diye düşünmüş. Kısa bir süre, yuvadan ayrılacakmış.
Anne kuş:
- Allah'ım yumurtam sana emanet, demiş. Yumurtanın üzerinden kalkmış ve kanatlarını açarak uçup gitmiş.
Yumurta, yuvada yalnız kalmış. Ama anne kuş, yine onu sarıp sarmalayacakmış. O sırada Tombak ayıcık çıkagelmiş. Arkadaşlarıyla oyunlar oynamış, dağda bayırda gezmişler.
Tombak:
- Çok yorgunum, çok! Şöyle bir öğle uykusuna yatayım, demiş.
Yumurtanın bulunduğu ağacın gölgesine uzanmış ve uyumaya başlamış. O sırada sert bir rüzgâr esmeye başlamış. Ağacın dalları bir o yana bir bu yana sallanıp duruyormuş. Dalların sallanmasıyla yuvadaki yumurta yuvarlanmış. Aşağıda uyuyan Tombak ayıcığın yumuşacık tüylerinin üstüne düşmüş fakat kırılmamış. Yavru kuşun doğma zamanı gelmiş. Yumurta ayıcığın karnının üzerinde çatlayarak açılmış. İçinden sevimli mi sevimli, minik bir kuş yavrusu çıkmış. Üzerinde bir şeylerin hareket ettiğini hisseden Tombak, gözlerini
açmış. O da ne? Minik bir kuş gözlerini kırpıştırarak Tombak 'a bakıyormuş.
Yavru kuş:
- Sen benim annem misin, diye sormuş. Tombak ayıcık:
- Hayır, ben senin annen değilim. Ama merak etme, anneni buluruz, demiş. Yavru kuş:
- Ben çok acıktım, demiş ve ağlamaya başlamış. Tombak ayıcık, ne yapacağını şaşırmış. Yavru kuşaelma, armut, bal getirmiş. Ama o hiçbirini yiyemiyormuş. Tombak, yavru kuşu kucağına almış. Hemen arkadaşlarının yanına koşmuş. Tombak ayıcığın anlattıklarını dinleyen Bilgin köstebek:
- O henüz çok küçük. Bu yüzden de elma ya da bal yiyemez, demiş. Sonra da bir avuç mısırı iyice ezerek suyla karıştırmış. Mısır bulamacından oluşan mamayı yavru kuşa vermiş. Mamayı yiyen yavru kuşun karnı doymuş. Karnı doyunca da uykuya dalmış. Üç arkadaş, yavru kuşa sevgi ve şefkatle bakıyormuş. Bu arada anne kuş da yuvasına dönmüş, yavrusunu arıyormuş. Anne kuş, üç arkadaşın yanında uyuyan yavrusunu görmüş.
- Allah'ım sana çok şükür. Yavrum emin ellerdeymiş, diye düşünmüş.
Doğruca üç arkadaşın yanına gitmiş. Sonra da onlara:
- Yavrumla ilgilendiğiniz için size çok teşekkür ederim, demiş.






|